2023 yılı asgari ücreti bir oldu bittiye getirilerek, Tayyip Erdoğan tarafından % 54,7 artışla 8.506 TL olarak açıklandı. Açıklanan asgari ücretin artış oranı TÜİK’in enflasyonundan bile aşağıdadır. Asgari Ücret Tespit Komisyonu geçmiş yıllardaki gibi göstermelik olarak bile çalıştırılmamış, toplantıların dördüncüsü dahi yapılmamıştır.

İşçi konfederasyonlarının her ay açıkladığı açlık ve yoksulluk sınırı, iktidar tarafından bilimdışı ilan edilmiş, EYT tartışmalarında olduğu gibi patronlara yük oluşturmayacak bir düzenleme yapılması amacı güdülmüştür.

Asgari ücret belirleme süreci grev yasaklarının gölgesinde ilerlemiştir. Çalışma Bakanı, TİSK Başkanı ve ortada Tayyip Erdoğan’ın oturduğu açıklama masası göstermektedir ki, işçilerin ücret politikasını belirleme sürecinde işçilere yer yoktur.

İnsanca yaşamak için işçilerin örgütlenmesinden ve mücadele etmesinden başka bir yol yoktur.

Türkiye’nin ucuz işgücü cennetine dönüştürülmesine, işçilerin sefalet ücretine mahkûm edilmesine karşı susmayacağız.

Krizin yükünün halkın sırtına yıkılmasına son vermek için;

1) Her haneye 140 m3 doğal gaz, 230 Kwh elektrik parasız şekilde verilmelidir.

2) Kiralar denetlenmeli ve bölgeye göre üst sınır getirilmelidir.

3) Her okulda, öğrencilere günde bir öğün ücretsiz yemek verilmelidir.

Başta eğitim, sağlık, enerji ve tarım politikalarında halkın ihtiyaçları odağa alınarak kamusal bir dönüşüm şarttır. Şirketlerin karı değil, halkın ihtiyaçları doğrultusunda çözümler geliştirmekle, halkın birçok temel hakka parasız ya da cüzi giderlerle ulaşması mümkün hale gelecektir.

Bizden çalınanları geri alacağız. Hak ve taleplerimiz için mücadeleyi büyütelim!

HALKEVLERİ

 

 

Asgari ücret tespit sürecinin başında yaptığımız açıklamaya aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz

Asgari ücret belirlenirken asıl sorun ücrete bağımlılıktır!