Zeren Ertaş, hayatının baharında bir üniversite öğrencisiydi. Aydın’da bir KYK yurdunda asansörün düşmesiyle hayatını kaybetti. 15 öğrenci de yaralandı. Çok üzgünüz, öfkeliyiz…

Kamusal güvence altında olması gereken basit bir asansör denetiminin piyasa kurallarına, yani şirklet karlarına teslim edilmesinin kaçınılmaz sonucu olarak kaybettik Zeren’i. Kamusal hizmetlerin piyasalaştırılmasının bedelini artık daha fazla ölümlerle ödemek istemiyoruz.

Cinayetin ardından Türkiye’nin dört bir yanında “ihmal, kaza değil cinayet” diyerek sokakları, meydanları dolduran öğrencilerin isyanı cinayetin anatomisini ortaya koyuyor. Öğrenciler sorumluları işaret ederken, öğrenci yurdunda yapılmayan deprem güçlendirmelerine, kontrolsüz asansörlere, ulaşım-güvenlik sorunlarına dair üniversitelileri uyarıyor, halkı bilgilendiriyor, yetkilileri göreve çağıyor. “Koğuşlarınıza dönün”, “korkuyorsanız binmeyin” diyen devletin kolluk gücü -polis- her zamanki vurdumduymazlığıyla öğrencileri suçlu duruma düşürmeye, cinayetin sorumlularını saklamaya, öfkeyi, haklı talepleri şiddetle bastırmaya çalışıyor.

Kaza değil katliam! Bütün sorumlular hesap vermelidir.

Hesap soran, yaşamlarını savunan, adalet ve nitelikli barınma hakkı mücadelesi veren öğrencilerin mücadelesi mücadelemizdir.
Zeren’in katilinin tüm sorumluları hesap vermeli; tüm öğrencilerin yaşamlarına yönelik devam eden tehdit tüm yurtlarda gerekli denetimlerin kamusal şekilde yapılmasıyla önlenmelidir.

Yaşamlarımızın çalınmasına izin vermeyeceğiz.

Sermaye egemenliğinin ve sermayenin iktidarının bugün öğrenciler, kadınlar, işçiler, köylüler, toplumun bütün kesimleri için reva gördüğü tek şey sömürü ve ölümdür. Dün Aydın’da yaşanan cinayet, her gün başka bir biçimde tekrar etmektedir. 6 Şubat depremleri yok oluşun varabileceği boyutları göstermiştir.

Kamusal-toplumsal hakların yeniden kazanılması mücadelesi yaşamsaldır.

Adalet ve nitelikli barınma hakkı mücadelesi veren öğrencilerin mücadelesi mücadelemizdir.

Zeren Ertaş’ın ölümünün tüm sorumlularının hesap vermesi için mücadeleyi büyüteceğiz.