Türkiye Buluşmasına çağrı: Saray’ın karşısına Halkın Manifestosu’yla dikilelim!

20.10.2025

Sözümüz var!

Emperyalizmin ve sermayenin hizmetinde bir işgal gücü gibi ülkenin üstüne çöken Saray iktidarının geleceğimizi çalmasına sessiz kalmıyoruz. Emekçi halkın tepki ve hoşnutsuzluğu Saray iktidarının destek temelini sarsıp ülkenin siyasi ezberlerini yerle bir ederken aynı zamanda sınıf siyasetinin yeniden kuruluş zeminlerini de ortaya çıkarıyor. Siyasal gelişmelerin temelindeki sınıf savaşlarını ve işçi sınıfının devrimci potansiyelini görüyor, sınıfı seçmene indirgeyen düzen siyasetinin çıkmaz sokaklarından medet ummuyoruz. Yeni bir dünya kurulur, Türkiye’nin geleceği için kavga büyürken, Saray’a başkaldıran emekçi halkın bağımsız politik sözünü söylemek üzere buluşuyoruz. Toprağımız, suyumuz, havamız için; haklarımız, özgürlüklerimiz, geleceğimiz için; kentlerimiz, doğamız, yaşamımız için direnenler olarak Türkiye buluşmasında bir araya geliyor, direnişlerden halkın hakları hareketine doğru büyük bir adım atıyoruz.

İsyanımız var!

Egemenlerin halkların isyanını bastırmak için hilenin ve zorun her türlüsüne başvurduğu ancak isyanları geçici olarak bastırsa da daha büyüklerinin zeminini hazırladığı uzun erimli sınıf savaşlarının ortasındayız. Baskı ve terörle halkı durdurabileceğini sanan isyan bastırma rejimi başarısız oldu. Saray’ın emperyalizm işbirlikçisi, emek düşmanı, yağmacı, talancı politikalarını uygulayabilmek için en temel hak ve özgürlüklerimizi ayaklar altına alarak yürüttüğü özel saldırı programı, 19 Mart itibariyle yeni bir isyan ve direniş süreci ile karşılaştı. Bu isyan, yoksullaştırılmış, mülksüzleştirilmiş, güvencesizleştirilmiş Türkiye toplumunun faşizme karşı geleceğine sahip çıktığı bir ekmek, onur, özgürlük isyanıdır. Halkın isyan ve direniş iradesine sahip çıkmak, isyanın sınıfsal içeriğini ortaya koymak, Saray’ın karşısında bağımsız devrimci bir mücadele hattı tarif edebilmek için buluşuyoruz.

Yolumuz var!

Kavgamızın bayrağı halkın hakları, buluşmamız kurucu bir buluşmadır. Neoliberal politikalara karşı savunmacı ve biriktirmeci bir çizgide ilerleyen hak mücadeleleri, 2008 sonrası tüm dünyada sermayenin faşist iktidarlar eliyle emeğe karşı açık bir savaş haline geçmesi sonucu yaygın, zorunlu olarak isyancı ve dolaysız olarak politik bir hal almıştır. Yalnızca “ücretli emek” ile değil bütün bir yaşam ve özgürlüklerle uzlaşmaz çelişki içine giren sermaye karşısında halkın hakları mücadelesi, isyanların parçalı ve görünmez öznesi işçi sınıfını kendi bağımsız çıkarları doğrultusunda politik iktidar hedefiyle seferber edebilecek kurucu bir zemin sunmaktadır. Sermayenin emeği, kentleri ve doğayı hedef alan sömürü, yoksullaştırma yağma, talan, ekolojik yıkım politikaları karşısında gündelik ve yerel ölçeklerde süren hak mücadelelerini halkın Saray’a karşı isyanına tercüme eden bir programla, sosyalizmi bugünün gerçekliği içinde somut bir hedef olarak tarif etmek için buluşuyoruz.

Emekçilere, gençlere, kadınlara, bütün mülksüzlere ve yoksullara, yaşamak için direnmekten başka çaresi ve yeni bir dünya için mücadele etmekten başka özgürlüğü olmayanlara çağrımız var! Yoksul mahallelerde ve işçi havzalarında, işyerlerinde ve kampüslerde, okullarda ve hastanelerde, kentlerde ve kırlarda, salgınlarda ve afetlerde, evlerde ve yaşamın var edildiği her yerde, isyandan devrime giden yolda, sermaye düzenine karşı mücadele bayrağını yükseltenler olarak 30 Kasım’da Ankara’da buluşuyor, Saray’a Karşı Halkın Manifestosu’nu açıklıyoruz!

HALKEVLERİ