Cankurtaran’a, memlekete Dursun Ali’ye özgürlük
Cankurtaran ormanlarını bölge halkıyla birlikte savunan Artvin Halkevi Yöneticisi Dursun Ali Koyuncu, 7 Eylül 2024 tarihinden beri, 82 gündür, hukuk dışı bir şekilde tutuklu.
Dursun Ali Koyuncu hakkında hukuk dışı talimatları ile hak ihlali yaşamasına sebebiyet veren Hopa Cumhuriyet Savcısı hakkında adli ve idari işlemlerin tesisi maksadıyla Hakimler ve Savcılar Kuruluna 8 Kasım 2024 tarihinde başvuruda bulunmuştuk.[1]
Hukuka aykırı soruşturmada iki ayı geçen tutukluluğa gerekçe yaratma çabası ile iddianame düzenlenmesi üzerine, tıpkı soruşturma gibi iddianamelerinin de doğasına, yaşamlarına sahip çıkanlar için yok hükmünde olduğunu ifade ettik. İddianamenin her ne kadar müvekkil nezdinde düzenlenmişse de esasen maden şirketlerinin rant uğruna giriştiği çevre katliamına karşı mücadele eden Karadeniz halkının direnişini kırmak için teşekkül ettirilmiş olduğunu belirttik. İddianame düzenlenme tarihinde tutukluluğunun 74. gününde olan müvekkil hakkında tahliye kararı verilmemiş olmasının tutukluluğun bir cezalandırma aracı olarak kullanıldığını ortaya koyduğunu belirttik[2].
Hukuka aykırı düzenlenen iddianame mahkeme tarafından savcılığa iade edildi
İddianamenin hukuka aykırı olduğunu sadece biz ifade etmedik. 18 Kasım 2024 tarihli iddianame Hopa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21 Kasım 2024 tarihli 2024/442 İddianame Değerlendirme nolu kararıyla Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edildi. Kararda iddianamedeki hukuka aykırılıklar aşağıdaki beş başlıkta ortaya konulmuştur.
Özetle savcılık iddianamesi tıpkı soruşturma aşamasındaki işlemler gibi baştan sona hukuka aykırıdır.
Mahkemenin iddianameyi iade etmesine neden olan hukuka aykırılıklar, savcılığın Dursun Ali Koyuncu’yu 82 gün boyunca tutsak ederken kendi görevini yapmamasından kaynaklanmaktadır. 82 gündür tutuklu bulunan Dursun Ali Koyuncu hakkında yetkisiz savcılık tarafından soruşturma yürütülmüş ve tutuklama kararlarında ısrarcı olunmuş; savcılık iddianamesinde suç ve mağdur dahi tam anlamıyla tespit edilmemiş, mağdur diye gösterilen şahısların şikâyet veya beyanlarının dahi alınmamıştır. Yani bir iddianamenin abecesi yerine gelmemiştir. Soruşturmada görev alan iki savcı da hukukun gereğini yerine getirmediklerine göre doğayı savunmaya yönelik halkın haklı tepkilerinin hukuk eliyle bastırılmasına hizmet etmişlerdir.
Savcılık hukuka aykırılıklarda ısrar ediyor
İddianamenin iadesi kararını alan savcı hemen harekete geçmiştir. Ama hukukun gereğini yerine getirmek üzere değil. Kendisinin açıkça tarafı olduğu hukuksuzluğu bir şekilde örtebilmek için. Öncelikle iddianamesinde yer verdiği suçlamaların biriyle ilgili Borçka’da açık olan soruşturma dosyasında Borçka Savcılığı’nın yetkisizlik kararı vermesini talep etmiş ve iddianamede mağdur olarak gösterdiği kişilerin ifadelerini alma çabasına girmiştir. 25 Kasım 2024 tarihinde yeniden iddianame düzenleyerek dosyayı kapatmıştır.
Savcılık el çektiği dosyada tutukluluk devam kararı verilmesini talep etmiştir
Hukuka aykırılıkları Asliye Ceza Mahkemesi’nin iddianamenin iadesi kararıyla ortaya konulan savcılık, tutukluluk konusundaki ısrarını da sürdürmüştür. 25 Kasım’da yeniden iddianame düzenleyen savcılık matbu kanun cümlesi dışında gerekçe belirtmeden aynı tarihte Dursun Ali Koyuncu’nun tutukluluğunun devamını talep etmiştir. Hopa Sulh Ceza Hakimliği ise tutukluluk incelemesine katılan meslektaşımızın tüm itirazlarına rağmen, yine hiçbir gerekçeye yer vermeden Dursun Ali Koyuncu’nun tutukluluğunun devamına karar vermiştir.
Bir kez daha ifade edelim: Bu soruşturma hukuki bir soruşturma değildir. Yaşamlarını ve ormanlarını savunan Cankurtaranlıların, Karadenizlilerinin haklı ve meşru direnişinin yargı ile bastırılması çabasından ibarettir.
Yeni iddianame de hukuksuzlukla maluldür
Savcılık iddianamedeki kimi eksikleri gidermeye çalışarak hızlıca yeniden iddianame düzenlemiştir. İddianame değerlendirme aşamasındadır. Ancak hukuk aykırı usullerle yürütülen, hukuka aykırı delillerle oluşturulan, Borçka’daki soruşturmalara rağmen mükerrer soruşturma niteliğinde olan iddianamenin düzelebilmesi mümkün değildir.
İddianamede yer alan suçlamaların bir kısmı ile ilgili Borçka’da soruşturmalar devam etmektedir. Mahkemenin iade kararında belirttiği üzere suç olarak gösterilen eylemlerin yoğunluğu Borçka’dır. Hopa Savcılığı veya Hopa Mahkemeleri yetkili değildir. Savcılık Borçka Kaymakamı’nın ifadesini alma gereği dahi duymamıştır. Yani sonuç olarak yeniden düzenlenen iddianame pek çok hukuka aykırılık içermeye devam etmektedir.
Ve en somut sonuç ise Dursun Ali Koyuncu’nun 82 gündür hukuka aykırı şekilde tutuklu olduğu; Reşit Kibar’ın katledilmesinden sorumlu olanların ise serbest dolaştığıdır.
Ormanlarımıza, doğamıza dokunmayın!
Maden yağmasına son verin!
Reşit Kibar’ın katledilmesinin sorumlularını yargılayın!
Dursun Ali’yi serbest bırakın!
Halkevleri Hukuk Dairesi