Çankaya Halkevi Sevgi Sosyal Etkinliği: Yenişehir’de bir akşam vakti

Çankaya Halkevi Sevgi Sosyal Etkinliği: Yenişehir’de bir akşam vakti

Ankara’ya dışarıdan bakanlar onu soğuk, gri bir şehir olarak görürler. Onun geri dönüşünü metheden şairlerden, “iyi kalpli üvey ana” olarak bahsedildiği şiirlere gelmek yeni kurulan Cumhuriyetin başkentinin kendini kabul ettirebilmesi kadar zor bir süreci anlatır. Oysa bilenler bilir, Ankara’nın kaldırımları, binaları, sokakları tarihten, edebiyattan izler barındırır. Kimi zaman önünden geçtiğiniz bir radyoevi, kimi zaman bir üniversitenin taş binası size şehrin geçmişini fısıldar.   

Çankaya HE’nin; Sevgi Soysal’ın 88. doğum günü vesilesiyle şehrin hafızasına doğru düzenlediği yürüyüşte hem aramızdan erken yaşta ayrılan yazarın hayatından hem de o dönemin Ankara’sından kalan izleri aradık.

Hafıza gezimizin ilk durağı Sevgi Soysal’ın çalışma hayatının geçtiği ancak 12 Mart faşizminin görevine son verdiği Ankara Radyosu, etkinliğimizin yürütücüsü ise Ohal döneminde Khk ile Ankara Üniversitesindeki görevinden ihraç edilen Funda Şenol’du. Venüslü Kadınların Serüveni’nin yazıldığı bina, edebiyat ve siyaset dersinin iç içe geçtiği bir başlangıç noktası oldu.

Ankara Radyosu’nda kadın dayanışmasının örüldüğü yıllardan Soysal’ın öğrencilik yıllarına dönerken DTCF’nin önüne geldiğimizde sohbet Hitler faşizminden kaçan Alman mimarın fakültenin bahçesinde Mimar Sinan’a saygısını belirtmek için yaptığı eserlere geldi. Alman edebiyatından etkilenen Sevgi Soysal’ın arkeoloji diplomasını aldığı DTCF’nin; mimari, edebiyat, siyaset ve tarihin kesişme noktasında bulunduğunu burada öğrenmiş olduk. 

Bir yanımızda Barış Adlı Çocuk bir yanımızda Tante Rosa ile devam eden yürüyüşümüz hem yazarın romanlarında geçen hem de dönemin edebiyat sohbetlerinin gerçekleştiği ama bugüne erişemeyen Piknik Lokantası ve Gima gibi mekanlara da uğradı, Soysal’ın çocukluğunun geçtiği Selanik Caddesi’nde sonlandı. Yürüyüş boyunca bize eşlik eden sivil polisler Cellat Fuchs’un gölgesini üstümüzden eksik etmeyerek belki de ilk kez edebi bir katkıda bulundular. 

Etkinliğimizin ikinci bölümüne Halkevleri Genel Merkezi ev sahipliği yaptı. Funda Şenol hocamızın hazırladığı slayt gösterisi ile Ankara’nın kayıp derelerini, bağlarını iki katlı evlerini andık, dönemin edebiyat dünyasına ve kadınların bu dünyadaki yerine, yerli sermayenin gelişimine dair anekdotları dinledik. Yenişehir’de Bir Akşam Vakti güzel başladı, güzel bitti.