Eğitim Ticari Mal Değil, Temel Bir İnsan Hakkıdır, Alınıp Satılamaz!

Son günlerde ülkemiz, evlerine icra giden Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) Öğrenci Kredileri borçlusu öğrencilerin dramını tartışıyor. Ticaret malı haline getirilen yüksek öğrenimde “harç” ve “yurt kirası”nın tahsilini garantilemek için verilen bu krediler, öğrenimlerini tamamlayan gençlerin karşısına tefeci alacağı olarak çıkarılıyor. “Faiz haramdır” deyip Merkez Bankası faiz oranlarını tutabildiği kadar düşük tutan iktidarın sözcüleri, KYK borçlarına uygulanan fahiş faizlerin “faiz değil güncelleme” olduğunu söylüyor. Ana muhalefet partisi ise evlerine haciz giden gençlerin seçime kadar dişlerini sıkmalarını istiyor ve iktidara geldiklerinde “borçları” değil, “faizleri” sileceklerini söylüyor.

Ne iktidar, ne de muhalefet, KYK’nın bir tefeci gibi boğazlarına yapıştığı gençler için kabus haline gelen bu sorunun özünü tartışmıyor. Sorunun özü “Paralı Eğitim”dir! KYK Öğrenci Kredilerinin geri ödemelerinde patlak veren bu büyük trajediye Paralı Eğitim sorununu tartışmadan getirilecek çözümlerin tamamı sahtedir!

Eğitim Hakkı birinci kuşak insan hakları içerisinde yer alan temel bir insan hakkıdır. Devlet her yurttaşa kişiliğinin tüm yönlerini geliştirmesi için gereken eğitimi bir kamu hizmeti olarak sağlamalıdır. İlk, orta ve yüksek öğrenim, bu nedenle ticari bir mal haline getirilemez, satılamaz, satın alınamaz, ticareti yapılamaz!

Ülkenin ekonomik ve toplumsal durumuna bağlı olarak, her yurttaşın yüksek öğrenime eşit koşullarda erişebilmesi için yüksek öğrenim öğrencilerinin temel ihtiyaçlarını karşılayacak özgül, kamusal bir destek sisteminin oluşturulması zorunludur. Yaygın bir yükseköğrenim sisteminin ayakta tutulması için gereken kaynaklar “öğrenci katkısı” üzerinden değil, “vergi sistemi” üzerinden sağlanmalıdır.

KYK Öğrenci Kredileri trajedisi, okulların ve üniversitelerin kamusal temel hizmet kurumları olmaktan çıkarılmasının ve bir ticari mal olarak eğitim satan kurumlar haline getirilmesinin feci sonuçlarından biridir. Bu trajedi, eğitim kurumlarını ticarethane haline getiren sistemin iflasının en açık ilanıdır.

Eğitimin özelleştirilmesinin yarattığı yıkım üniversitede de genel eğitim sisteminde de artık saklanamaz hale gelmiştir.

İktidar bütün okul sistemini özelleştirmek ve halkı eğitim ihtiyacını özel okullar üzerinden karşılamaya mecbur etmek için kamu okullarının “içini boşaltmakta”dır. İmam hatipleştirme ve müfredatı dinselleştirme kamu okullarını çökertme planının Truva atıdır.

KYK Öğrenci Kredilerinin “tefeci alacağı” haline getirilmesine karşı mücadele, “faizlerin silinmesi”ne indirgenemez. İhtiyacımız olan, eğitim hakkının bir temel hak olarak güvence altına alınmasıdır. Bunun için eğitim süreçlerinin tüm öznelerinin (öğretmen, veli, öğrenci ve diğer eğitim emekçilerinin) bu hakkın tam ve eksiksiz uygulanması için bir talep hareketinde buluşturulması zorunludur. Bu buluşmanın temel amacı eşitlikçi, özgürlükçü ve bilimsel bir eğitim sistemini kurmak olmalıdır. Toplumculuk, Laiklik ve Anadilde eğitim, böyle bir eğitim sisteminin üzerinde yükseleceği temel ilkelerdir.

Böyle bir hareketin inşası yolunda atılacak ilk adımlarda öne çıkarmamız gerek acil talepler şunlardır:

1-Eğitimin tüm süreçleri (okul öncesi, ilk, orta, lise, yükseköğretim) parasız, eşit, anadilinde nitelikli olarak herkes için kolayca ulaşılabilir olmalı ve bir kamusal hak olarak güvence altına alınmalıdır. Bütün özel okullar kamulaştırılmalıdır.

2-Tüm KYK Öğrenci Kredisi borçları silinmeli, AKP’nin büyük şovlarla kaldırdım dediği ancak kimi bölümlerde öğrenci katkı yapı adı altında almaya devama ettiği harçlar ile ikinci öğretim, uzaktan öğretimlerde aldığı tüm ücretler kaldırılsın, bütün yüksek öğrenim öğrenci yurtları kamulaştırılmalı ve ücretsiz hale getirilmeli, tüm öğrencilerin barınma ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.

3-Zorunlu din eğitimi kaldırılmalı, Lise 12. Sınıfından önce müfredatta din dersine yer verilmemelidir. İmam Hatip Liselerinin kapasitesi, din insanı ihtiyacıyla sınırlanmalı, ihtiyaç fazlası okullar Anadolu Liselerine dönüştürülmelidir. Öğrenim sisteminde yer alan dinsel ve cinsiyetçi referanslara dayalı tüm kural ve uygulamalar kaldırılmalıdır.

4- Üniversitelerin bilimsel, özerk ve demokratik kurallarla faaliyet gösterebilmesi için, YÖK kaldırılmalı, iktidar ve sermayeyle ilişkisi tamamen kesilmeli, tüm üniversite ve yüksek öğrenim kurumları kamulaştırılmalı, yüksek öğrenime erişimde tam ve gerçek bir hak eşitliği sağlanmalıdır.

Halkevleri Eğitim Hakkı Çalışma Grubu