Eskişehir Halkevi, “Geçinemiyoruz” pankartı için kesilen 18 bin liralık cezanın iptalini istedi: “Sesimizi kesemeyeceksiniz”

Eskişehir Halkevi, “Geçinemiyoruz” pankartı için kesilen 18 bin liralık cezanın iptalini istedi: “Sesimizi kesemeyeceksiniz”

Eskişehir Halkevi’ne asılan pankarttan dolayı 18 bin lira para cezası kesilmesi üzerine Halkevciler, Eskişehir Adliyesi önüne geldi. Adliye önünde yapılan konuşmada “Böyle bir pankartla karşı karşıya gelecek grup yoktur. Ülkenin tamamı bir geçim sıkıntısı içindedir. Ülkenin tamamı dışında kalan tek bir kesim vardır. AKP iktidarından ihale alan, dün çatısı çöken İstanbul Havalimanı’nı inşa eden inşaat mafyası, evimize gelen elektrik doğalgaz faturalarında çok ciddi paralar kazanan enerji patronları tabi ki bu milyonlarca insanın dışındadır” denildi. Sonrasında okunan açıklamada “Yalnız ve çaresiz değiliz. Sesimizi kesemeyeceksiniz” denildi. Halkevciler, açıklamanın ardından Adliyeye idari para cezasının iptali talebiyle başvuruda bulunmaya girdi.

Eskişehir Halkevi, “Geçinemiyoruz, zamlar geri alınsın” yazılı pankartı şubelerine asmış, Valilik tarafından vinçle sabaha karşı pankart indirilmişti. Eskişehir Emniyet Müdürlüğünün, Eskişehir Halkevi’ne asılan pankarttan dolayı 18 bin lira para cezası kesmesi üzerine Halkevciler, Eskişehir Adliyesi önüne geldi. Adliye önünde açıklama yapan Halkevciler, açıklamadan sonra Adliyeye idari para cezasının iptali talebiyle başvuruda bulunmaya girdi.

Halkevcilerin çağrısıyla açıklamaya CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, siyasi parti temsilcileri, sosyalistler ve sendika temsilcileri de katıldı.

“Böyle bir pankartla karşı karşıya gelecek grup yoktur”

Açıklamanın öncesinde yapılan konuşmada “Türkiye’nin en temel meselesini en yalın şekilde ifade eden bu pankart neden Eskişehir Valiliği’nin doğrudan hedefi haline gelmiş. Neden kabahatler yasasındaki izinsiz afiş asma etkinliğine ilişkin en üst sınır olan 18 bin lira ceza Eskişehir Halkevi’ne getirilmiş. Bunların sebebini hepimiz çok iyi biliyoruz. Gülşen’in kıyafeti, Sezen Aksu’nun şiiri, Tarkan’ın Enes Kara’nın intiharından sonra yayımladığı mesaj ve Türkiye’de halkın gerçek gündemini gizleyen, örten, bütün bu yaklaşımların sonucu olarak Eskişehir Valiliği halkın gerçek gündeminin sesinin duyulmasını istemiyor. Hemen şunu söyleyelim, en önemli şey Eskişehir Valiliği’nin genelgesi hukuka aykırıdır. Böyle bir pankartla karşı karşıya gelecek grup yoktur. Ülkenin tamamı bir geçim sıkıntısı içindedir. Ülkenin tamamı dışında kalan tek bir kesim vardır. AKP iktidarından ihale alan, dün çatısı çöken İstanbul Havalimanı’nı inşa eden inşaat mafyası, evimize gelen elektrik doğalgaz faturalarında çok ciddi paralar kazanan enerji patronları tabi ki bu milyonlarca insanın dışındadır” denildi.

Ardından okunan açıklamada pankart asıldıktan sonra yaşananlar şöyle anlatıldı:

Bildiğiniz gibi 14 Ocak cuma günü akşam saatlerinde bütün toplumun derinden etkilendiği yüksek fiyat zamlarını protesto etmek için “Geçinemiyoruz – Zamlar geri alınsın” yazılı pankartımız aynı gece Eskişehir Valiliğinin genelgesi gerekçe gösterilerek yırtılıp indirildi.

15 Ocak Cumartesi günü Odunpazarı Emniyet Müdürlüğünce tebliğ edilen para cezası kanundaki en üst sınırdan kesilerek halkın zamlara karşı haklı tepkisini ifade eden pankartımız ortada işlenmiş bir suç olmamasına rağmen cezalandırıldı

Halkın gerçek gündemini en sade şekilde dile getiren bu pankart Eskişehir Valiliği tarafından, halkta kin ve nefret duygusu oluşturabileceği, devletin kurum ve organlarını zan altında bırakabileceği, farklı görüşten grupları karşı karşıya getirebileceği varsayımlarıyla hazırlamış olduğu genelgeye göre suç sayıldı.

“Ülkenin gelirleri 5-10 tane yandaş şirkete ve garanti ödemeli sermaye projelerine peşkeş çekiliyor”

Açıklamanın devamında, “Halkevleri olarak soruyoruz: 14 Ocak günü gecenin bir vaktinde vinç ile indirdiğiniz, yırttığınız pankartın yerine 15 Ocak’ta yeniden astığımız pankarta neden işlem yapamıyorsunuz?” sorusu sorularak şunlar söylendi:

Eskişehir Valiliğinin bu genelge ile asıl yapmak istediği: olan bitene sessiz bir toplum yaratmaktır.

Aslında korktukları; farklı görüşten grupların karşı karşıya gelmesi değil, geçinemeyen milyonların bir avuç sömürücünün karşısına dikilmesidir. Zamlar karşısında bunalan, yoksullaşan ve geçinemeyen milyonların sesini kesmektir asıl niyet. Bilinmelidir ki yalnızca bir pankart değil, geçinemeyen milyonların sesiyiz.

Nefes almak için açtığımız pencereden gördüğümüz memleket manzarasında “İki Türkiye” var. Bir tarafta bir ayağı villalarda, lüks otomobillerde kokain çekenlerin Türkiyesi, diğer tarafta nasıl geçineceğini kara kara düşünen emekçilerin Türkiyesi.

Ülkenin gelirleri 5-10 tane yandaş şirkete ve garanti ödemeli sermaye projelerine peşkeş çekiliyor. Faturasını ödeyemeyen halkın elektriği, doğalgazı kesilirken, yandaş sermayecilerin milyarlık vergi borçları bir kalemde siliniyor. Saraylarda bolluk içinde yaşayanlar geçinemeyen halkımıza “porsiyonlarınızı küçültün, kombili kısın, bayat ekmekten lezzetli yemekler yapın, kilo ile et almayın koyun kestirin daha ucuza mal edin diyerek dalga geçiyorlar.

“İnsanca yaşayabileceğimiz bir ülke için birlikte mücadele etmeye ve değiştirmeye çağırıyoruz”

Açıklamada “İnsanlık onurunu ayaklar altına alan bu manzarayı hak etmiyoruz ve isyan ediyoruz. İnsanca yaşayabileceğimiz bir ülke için birlikte mücadele etmeye ve değiştirmeye çağırıyoruz” denilerek talepler sıralandırıldı:

Asgari ücret geçim ücreti olsun.

En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilsin.

Enerji faturaları ve gıda harcamalarından KDV alınmasın.

Elektrik ve doğalgaz şirketleri kamulaştırılsın.

Her konuta 18 m3 su, 140 m3 doğalgaz ve 230 kwh elektrik parasız verilsin.

“Sesimizi kesemeyeceksiniz”

Açıklamanın sonunda şunlar söylendi:

Artık sadece nefes almak değil, insanca yaşamak istiyoruz. Öfkeliyiz hem de çok öfkeli. AKP iktidarının kendi yarattığı krizleri ve sorunları çözme yeteneği kalmamıştır. Bu başarısızlık haliyle sanata, sanatçıya, bilime. Aydınlığa. Gençliğe, kadınlara, işçilere, emeklilere saldırmaktadır. Ülkeyi karanlığa sokmaya çalışmaktadır. AKP bu ülkeyi karanlığa çekmeye çalıştıkça toplumun aydınlık yüzlerini karşısında bulacaktır. Yalnız ve çaresiz değiliz. Sesimizi kesemeyeceksiniz.