Doğalgaz ve elektriğe 1 Ocak itibariyle gelen fahiş zamlara karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde açıklamaya yaptık. Enerji şirketlerinin 31 kuruşa aldığı elektriği, vatandaşa 189 kuruşa satıyorlar, enerji üretim ve dağıtımı derhal kamulaştırılmalıdır.
Yıllık enflasyona yansımaması için 1 Ocak sabahına ertelenen doğalgaz ve elektrik zamları faturaları astronomik seviyelere çıkardı. 1 Ocak sabahı açıklanan yeni tarifelerde elektriğe yüzde 75 ile yüzde 158 arasındaki kademeli zam yapıldı.
Elektrik ve doğalgaza gelen fahiş zamlara karşı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdik.
Bakanlık önünde yapılan açıklamayı, Halkevleri İç Anadolu Bölge Temsilcisi Serdar Kibar okudu. Yapılan zamların TÜİK’in doğruluğu şüpheli olan açıkladığı yüzde 36’lık TÜFE oranının dahi çok üstüne olduğunu ifade eden Serdar Kibar, zamların maliyet hesabına göre değil, borç batağında olan enerji şirketlerinin borçlarının halkın sırtına yıkılması olduğunu ifade etti.
Bankaların verdiği kredilerin yüzde 9’unun enerji şirketlerine ait olduğunun ifade eden Kibar açıklamada, “EÜAŞ’dan elektriğin Kwh’ını 31 kuruşa alan enerji şirketleri, konutlara 135 kuruşa, ticarethanelere ise 189 kuruşa satmaktadır. Bu yetmez gibi kademeli faturalandırma ile sözde yoksullara destek olacaklarını iddia etmektedirler” dedi.
Kibar, Elektrik faturalarındaki kademeli tüketimin fahiş faturalara neden olduğunu aktararak, “TÜİK verileri gibi nerede ve nasıl hesaplandığı bilinmeyen bir 150 Kwh enerji yalanı vardır ortada. Bir hane 150 Kwh saat elektrik kullanımını aşarsa kademeli olarak ödeyeceği miktar artmaktadır. Oysa 4 kişilik bir hanenin aylık elektrik kullanımı asgari 230 Kwh saatdir. Elektriğe yapılan fahiş zamlar, yaz ve kış saati uygulamalarında olduğu gibi enerji tasarrufu, verimlilik sağlayacağı gibi koca yalanlarla bizlere sunulmaktadır. Yoksulların hayatlarını bırakın iyileştirmeyi daha da yaşanmaz hale getirmektedir” dedi.
Benzer şekilde doğalgaza yönelik yapılan zamlar da kış aylarını battaniye altında geçirmemize neden olmaktadır. Milyonlarca geçinemeyen bu soğuk kış günlerini elektrik ve doğalgaz tasarrufu yapabilmek için karanlıkta ve battaniye altında geçirmeye mahkum edilmektedir.
Doğalgazdaki soygun yalnızca zamlarla yapılmamaktadır. Özellikle kartlı sayaç kullanan abonelerin zamlardan sonra yeni tüketimlerine geçmişe dönük zamların yansıtılması da ayrı bir soygun düzenidir.
Kibar, AKP’nin “Ucuz, kaliteli ve kesintisiz elektrik” yalanıyla servis ettiği, enerji üretiminde özelleştirme ve serbestleştirme politikalarının halka ağır bedeller ödettiğini hatırlatarak, “Tasarruf ve verimlilik için gün ışımadan evden çıkıyor, gün kararınca eve giriyoruz. Yetmez gibi evde karanlıkta, battaniyelere sarılı oturuyoruz. İşte AKP’nin memleketi nasıl karanlığa sürüklediğinin en net göstergelerinden birisi daha. Üç-beş yandaş kurtulsun diye tüm halkı karanlığa mahkum ediyorlar” dedi.