Geçinemiyoruz, Harekete Geçiyoruz

Geçinemiyoruz, Harekete Geçiyoruz

Bugün buraya milyonlarca geçinemeyen, milyonlarca açlık sınırının altında yaşayan, milyonlarca işsizin, her gün yoksullaşan milyonlarca yurttaşın sesi olarak geldik.

Bizler bu memleketin geçinemeyen milyonlarıyız!

Ya açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilen ya da açlık sınırının altında ücreti bile bulamayan işsizleriz.

Gözlerimizin önünde şatafatla yaşayan bir avuç zengin için köleleştirilmek istenen bizleriz.

Gün ışımadan işe giden gün kararmadan işten dönmeyenleriz.

Pazarda, markette filelerini dolduramayan bizleriz.

Bu soğuk kış günlerinde evlerinde kombi, odun, kömür yakmaktan korkan, battaniye altında oturanlar da bizleriz.

Kiracıyız, yükselen kiralar karşısında başımızı sokacak bir dam için ucuz kira peşinden koşan, şehrin dışına taşınmak zorunda kalanlar bizleriz.

Bizler karnımızı doyurmak için mesai sonrası ikinci, üçüncü işte sabahlara, akşamlara kadar çalışmak zorunda bırakılanlarız. Yine de açız, açıktayız. Oturduğumuz yerde alamıyoruz ikinci, üçüncü maaşları.

Bizler tencerede suyu kaynatınca içine atacak bir patates bir havuç bulamayan ama yine de bir paket makarna için dilenmeyenleriz.

Bizler asgari ücrete dahi ulaşamayan göçmenleri, mültecileriz.

Yoksulluğa mahkum edilen çocuklarız bizler. 13 yaşında çalışırken hayatını kaybeden Ula Kerem’iz bizler.

Ücretli, ücretsiz hiçbir alanda eşit ücrete ulaşamayan milyonlarca kadınız bizler.

Üç beş yandaşa peşkeş çekilen paraların esas sahipleri bizleriz, vergilerden, emeğimizden çalınanlardan birikiyor o servetler.

Ama vergi verirken faturalarını ödeyemeyenler de bizleriz.

Yazın orman yangınlarında, baharda sellerde, kışın soğuklardan ölenler de bizleriz depreme, sele karşı dayanıksız evlerde yaşayanlar da bizleriz.

İnsanlık onurunu ayaklar altına alan bu manzarayı hak etmiyoruz!

Bugünlerde kurulan masalarda yapılan pazarlıklara konu olan asgari ücretten en çok etkilenenler bizleriz.

Kredi kartlarının asgarisine mahkum olan asgari bir yaşam yaşayanlarız.

Vergiden muaf, insanca yaşayabileceğimiz bir asgari ücreti talep etmek için buradayız bugün.

Açlık sınırının altında değil, TÜİK’in yalan verilerine göre değil, patronlara köle olarak değil, insan onuruna uygun bir biçimde bir asgari ücret talep ediyoruz.

Barınabilmek, ulaşabilmek, beslenebilmek, ısınabilmek, eğlenebilmek, gezebilmek, spor yapabilmek istiyoruz.

Çocuklarımızın eşit eğitim alabilmesini, sağlık hizmetlerinden eşit yararlanabilmek istiyoruz.

Belirlenen asgari ücret sadece asgari ücret alanı değil hepimizi etkiliyor.

O yüzden bugün burada işçiler, işsizler, esnaf, köylü, gençler, emekliler, kadınlar, memurlar, ilkokul mezunları, üniversite mezunları olarak bulunuyoruz.

Taleplerimiz ise;

Asgari ücret geçim ücreti olsun!

En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine yükseltilsin

Kiralar denetlensin, kiracılar desteklensin

Faturalar ve gıdalarda KDV sıfırlansın

Her konuta parasız 18 M3 su, 140 M3 Doğalgaz, 230 Kwh Elektrik verilsin.

Ödenmeyen faturalar nedeniyle elektrik, su, doğalgaz kesilmesin

Diyanete, savaşa değil halkın insanca yaşamasına bütçe

Çalışma haktır, herkese güvenceli iş koşulları sağlansın.

Evet bizler bugün geçinemeyenler olarak buradayız.

Haklarımızı aramak için buradayız.

Milyonların sesi olmak için buradayız.

Biliyoruz ki yalnız ve güçsüz değiliz.

Özgürlük, eşitlik, adalet isteyen milyonlarız.

Birlikte güçlüyüz.

Buradan tüm geçinemeyenlere çağrımız olsun!

Bir araya gelelim. Umudunu kaybedene umut, ekmeğini kaybedene ekmek, geleceğini kaybedene gelecek olmak için el ele verelim.